16 Şubat 2011 Çarşamba

Sınav Güvenliği İçin Parmak İzi Alınacak


  
       Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ali Demir, sınav  güvenliği için ilerleyen dönemlerde parmak izi ya da göz bebeği   taraması gibi yöntemlerin de uygulanabileceğini söyledi. Demir,   "ÖSYM’nin bir çok teknolojik yatırım yapma imkanı var." diye konuştu.
                                              
    ÖSYM Başkanı Ali Demir, düzenlediği basın toplantısında  gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine,  başörtüsünün sınav güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine  inanmadığını belirten Demir, bu yönde bir endişenin oluşması halinde  parmak izi ya da göz bebeği taraması gibi tedbirlerin de  uygulanabileceğini aktardı.

Bilişim teknolojisinin son derece ilerlediğini ve ekonomik hale   geldiğini vurgulayan Demir, "Bir fizibilite çalışması yaptırdık. Ancak   bunu tekrarlatacağız." dedi.

Demir, parmak izi uygulamasının 6 aydan önce uygulanmasının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.



Adaylar sınav sonuçları açıklandıktan sonra cevap kağıtlarına erişebilecek      

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Ali Demir,  bundan sonra tüm sınavlarda sonuçlar açıklandıktan 5 gün sonra adayların  bir şifre ile cevap kağıtlarına erişebileceğini söyledi. Demir, bu  sayede adayların zihinlerinde oluşabilen bazı soru işaretlerinin de  çözülmüş olacağını belirtti.

Ali Demir, göreve başladığı 22 Eylül 2010’dan bu yana ilk  kez kameraların karşısına geçti. Bugüne kadar kurumu tanımak ve gecikmiş  işleri tamamlamak için yazılı iletişimi tercih ettiğini söyleyen Demir,  "İlk kez sizlerle yüz yüze tanışıyoruz. Bundan sonra daha sık bir arada  olacağımız ümit ediyorum." diye konuştu.

ÖSYM’nin sosyal barışı tesiste en önemli kurumlardan biri  olduğunu dile getiren Demir, böyle kapsamlı bir kurumun tek başına  yönetilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Çalışma ekibini de basına  tanıtan Demir, "ÖSYM faaliyetleri ancak takım oyunu ile yürütülebilir. O  nedenle takım olarak birlikte çalışıyoruz." dedi.

Amaçlarının ileriye bakmak ve Türkiye’ye yaraşır bir ÖSYM  tesis etmek olduğunu dile getiren Demir, bu nedenle sunumunda ’2011 ve  sonrasında ÖSYM başlığı’ ismini tercih ettiğini aktardı.

Misyonlarını, yurt içinde ve yurt dışında hak ve adalet  esaslı sınav yapan, bilimsel yöntemler ışında ölçme, değerlendirme ve  yerleştirme çalışmalarını yürüten şeffaf bir kurum olmak olarak  belirlediklerini kaydeden Demir, şöyle devam etti:

"Burada hassasiyetle seçilen kelimeler var. Hak ve adalet,  bilimsel yöntemler ışığında ölçme değerlendirme ve şeffaf bir kurum  olmak... Bunlar özenle seçilmiş, görevimizi tanımlarken tercih ettiğimiz  nitelikli kelimelerdir. Bunları gerçekleştireceğiz. Bütün amacımız  budur."

Demir vizyonlarının yurt içi ve yurt dışında yüzde 100  güvenilir sınavlar yapmak, kriptolu ve e-imza ile çalışan, sınav  oluşturma aşamasından değerlendirme aşamasına kadar sürecin tamamını  otomatik olarak gerçekleştiren, yapılan her işlemi silinemez ve  değiştirilemez biçimde mutlaka kaydeden, uluslararası bilgi güvenliği  standartlarına sahip, toplum nezdinde itibari yüksek bir merkez olduğunu  dile getirdi.

Bir sınav hazırlığının en az 3 ay sürdüğünü belirten Demir, ilk defa  bu yıl sınav görevlilerini tam olarak tanımlayıp onları ÖSYM’nin bir  parçası haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Demir, şu anda  sistemlerinde 300 binden fazla sınav görevlisinin kayıtlı olduğunu  kaydetti.

Demir, konuşmasında sınav hazırlık aşaması hakkında da  bilgi verdi. ÖSYM bünyesindeki güvenli bölgelerde sınav sorularının  hazırlandığını ifade eden Demir, baskının da kapalı dönemde matbaada  gerçekleştirildiğini dile getirdi. Demir, soru kitapçıklarının güvenli  bir şekilde sınav merkezlerine nakledildiğini kaydetti.

BAŞKASININ YERİNE SINAVA GİRME DÖNEMİ SONA ERECEK  

İlk defa bu yıl adaya özgü sınav soru kitapçıkları  uygulamasının başlatılacağını aktaran Demir, soru kitapçıkları ve cevap  kağıtları üzerinde adayın fotoğraflarının basılı olması dolayısı ile  başkasının yerine sınava girme gibi istenmeyen olayların ortadan  kalkacağını belirtti. Demir, 27 Mart’ta yapılacak YGS’de kullanılacak  örnek bir soru kitapçığı ve cevap kağıdının görüntülerini de basın  mensupları ile paylaştı. Demir her soru kitapçığına ait numaranın, aday  tarafından cevap kağıdına da işleneceğini dile getirdi.

Sınavlardaki hoşa gitmeyen olguları ortadan kaldırmak için  pek çok tedbir alındığını ifade eden Demir, bu kapsamda cep telefonu,  kol saati gibi araç gereçlerin salonlara alınmadığını hatırlattı. Demir,  tüm sınavlarda kimlik belgesi olarak sadece nüfus cüzdanı ve pasaportun   kabul edildiğini söyledi. Öğrencilerin kalem, silgi gibi gereçlerinin   de ÖSYM tarafından temin edildiğini anımsattı.

Demir, "Kötüye kullanıldığını düşündüğümüz tuvalete çıkma  serbestisini göreve geldiğimiz günden itibaren kaldırdık, bu konuda  kararlıyız. Çünkü değişik raporlarda bu imkanın çok kötü kullanıldığını  görüyoruz." diye konuştu.

Sınavın toplam süresinin 4’te 3’ü bitmeden adayların sınavdan çıkmasına  müsaade edilmediğini de hatırlatan Demir, "Tüm bunlarla sınavın adil bir  şekilde gerçekleşmesine gayret ediyoruz." ifadesini kullandı.

Demir, sınav sonrasında da tedbirlerin devam ettiğini vurguladı. Cevap  kağıtlarının görüntüleri alınarak kaydedildiğini ve silinemeyen bir  ortama dönüştürüldüğünü kaydeden Demir, "Arkasından her bir cevap kağıdı  iki defa optik okuyucudan geçirilerek, okuma farkları minimize  edilmekte." dedi.


ADAYLAR CEVAP KAĞITLARINA, SONUÇLAR AÇIKLANDIKTAN 5 GÜN SONRA ERİŞEBİLECEK 

Demir bundan sonra her sınavda uygulanmaya başlanacak yeni bir uygulama   hakkında da bilgi verdi. Demir, sonuçlar açıklandıktan 5 gün sonra   adayların kişisel şiflerini kullanarak cevap kağıtlarına   erişebileceklerini dile getirdi. Bu sayede adayların zihinlerinde oluşan   bazı soruların da ortadan kalkacağını aktaran Demir, "Çünkü pek çok   adayımız ’ben şöyle yapmıştım, böyle değerlendirildi’ gibi yorumlar   yapabilmekte. Bu, cevap kağıdını gördükten sonra tamamen ortadan   kalkmakta." dedi.

Zaman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder